İstanbul’da Lale Vakti

Her sene bahar aylarında bizi bir telaş alıyor. Çünkü İstanbul’da baharın gelişi laleler ile birlikte belli oluyor. Yoksa apartman tepelerinde baharın geldiğini nasıl anlarız?..

Bu sene ilk lale maceramız Papatyamla birlikte oldu. Bir hafta öncesinden sözleştik, baktık o gün yağmurlu ertesi güne erteledik.. Ama şans bu ya, o gün yağmur yağmadı buluşacağımız gün yağdı.. Kısmet böyleymiş dedik, yine de ertelemedik, niyetimiz Gülhane parkıydı ama hava muhalefetinden Sultanahmet’te bir kafede kaldık.. İyi ki kalmışız, çünkü sohbet ve muhabbetten vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Poşet geçirdiğimiz fotoğraf makinalarımızla çektiğimiz sınırlı sayıdaki fotoğrafla ve yüzümüzde kocaman gülümsemelerle oradan ayrıldık :)

Papatya’nın belki hava açar da piknik yaparız diye çantasına attığı kurabiyelerden.. Tadları nefisti, tarifini isterseniz burada ;)

Sonradan duyduk ki dünyanın en büyük Lale halısı Sultanahmet meydanında sergileniyormuş. Sanırım hala gezilebilir :)

İkinci lale maceramız da eşimin Bursa’dan gelen kuzenleri ile Emirgan’da oldu. Onların minik oğlunu lale bahçesine attık fotoğraflarını çektik durduk :) Tabii her sene geleneksel olarak yaptığımız Emirgan pikniğimizi de unutmamak lazım:)

Eşimin kuzeninin oğlu minik Ömer Talha’nın laleler ile tanışması :)

Her sene ritüel haline getirdiğimiz pikniğimiz bu sene havanın da güzel olmasıyla emirgan’da oturacak yer zor buluruz dememize rağmen gerçekleşti :) Eşimin ablasının nefis böreklerini ve kekini mis gibi mideye indirdik :)

Ben kalabalıktan hiç bir şey anlamasam yine de bir kaç güzel lale fotoğrafı çekebilmişim.. O günden sonra havalar da yine kışa döndü zaten..

İnşallah bir sonraki sene de Lale festivaline gitmek nasip olur. Aşağıda minik bir video hazırladım, umarım beğenirsiniz :)