Harry Potter hayranlığım ilk kitabı çıktığı senelerde kardeşimin kitabı almasıyla başlamıştır. Önce çocuk kitabı gözüyle baktığım roman okudukça insanı içine çekiyordu. Harry Potter’ı okumaya başladığım zaman, Yüzükler Efendisi üçlemesi yeni bitirmiştim. Artık düşünün ruh halimi. Tam bir hayal dünyasının içinde buldum kendimi.
J.K. Rowling kitapları bir bir yazarken (ki hiç sonu gelmeyecek sanmıştım) filmler de birer birer çıkmaya başlıyordu. Ama filmler kesinlikle kitabın tadını vermiyordu. Kitabı okuyup da filmi seyredenler hep bu görüşteler. Yine de bazen canım istediğinde kitabı okumak yerine filmleri izlemek çok keyifli oluyor. Özellikle kış akşamları Hogwarts’ın o karlar altındaki görüntüsünü izlemek harika.
Ve dün Harry Potter ve Melez Prens’i 3 boyutlu Imax deneyimi ile izleyecek olmanın heyecanıyla İstinye Park’a gittik. Yolumuz uzun olduğundan biraz erken gitmiştik. O yüzden biraz alışveriş merkezinin içini dolaştık. Sinema saati yaklaştığında bizim gibi Harry Potter severlerle birlikte salonun kapısında beklemeye başladık. Sonunda kapılar açıldı ve Harry Potter 3D Imax deneyimi için gözlüklerimizi alıp yerlerimize oturmaya başladık. Küçüklükten beri Harry Potter hayranı olan kardeşim de bizimleydi. Onun için de güzel bir deneyim oldu.
Film başlayınca gözlüklerimizi takıp koltuğumuza kurulduk. Kesinlikle şunu söyleyebilirim ki, 3D Imax deneyimi olağan üstü bir şey. Filmi izlemiyorsunuz, yaşıyorsunuz. Bir ara (Harry ve Dumbledore Profesör Horace’ın evine gittiklerinde) kendimi evin içinde sandım. Ya Londra’nın üzerinde geçen sahne. Resmen uçuyormuşum hissini verdi. Tek kelimeyle mükemmeldi.Bir ara rüzgar sahnelerinde yüzüme rüzgar vurduğunu bile hissettim. Sonra da içerideki havalandırmadan geldiğini düşünüp güldüm. O kadar gerçekçiydi..
Ama ne yazık ki 3 boyut deneyimi 10 dakika sürdü. Gerçi o gözlüklerle altyazı okumak biraz zahmetli oluyordu. Gözlüksüz olarak filme devam ettiğimize sevindim bu yüzden..
Genel olarak film çok güzeldi. Ama kitaptakileri aynen yansıtamamıştı. Bazı sahneler eksik kalmıştı sanki. Kitabı okuyup da filmi izleyenler anlayacaktır. Onun dışında sinemada topluca güldüğümüz sahneler çoğunluktaydı. En sevdiğim karakter olan Luna Lovegood’un espirileri süperdi. Ron Weasley yine güldürdü. Tam böyle gülerken, filmin sonundaki sahne sinemayı sessizliğe gömdü. Evet, film bu sefer iyi bitmedi. Bunu kitabı okuyanlar biliyor ama daha okumayanlar için çenemi kapalı tutacağım.
Kısacası Harry Potter ve Melez Prens 3 boyutlu Imax deneyimi bir harika. Filmi sinemada izlemek isteyenler mutlaka İstinye Parktaki AFM Imax sinemalarına gitsinler.
Bize bu güzel deneyimi yaşamamız için davet eden Duygu Kutlu’ya ve Warner Bros. Türkiye’ye teşekkür ediyoruz.
Harry Potter ve Melez Prens ülkemizde 15 Temmuz’da gösterime giriyor.
